İnsan Papilloma Virusu (HPV) Hakkında

Geçen hafta cinsel sağlığımızı etkileyen mikroplar ile ilişkili genel bir giriş yapmış ve sorularınızın da yönlendireceği bölümlerle bu seriyi sürdüreceğimi belirtmiştim.

Çünkü, küçük ve tekil bir adım olsa da bilinçlendirme ve farkındalık artışı önemli olacaktır. Bu damgalamaya o kadar açık bir konu ki, bana en çok gelen sorular arasındaki bu mikropların kimden, nasıl, ne zaman alınmış olacağı konusundaki şüpheler, kafa karışıklığı yaratan eksik, yalan-yanlış bilgilerin ruhsal ve toplumsal etkileri konusunda da fikir veriyor.

Bu kez damgalama konusunda toplumsal bir faciaya gebe bir cinsel yolla bulaşan etkenden HPV’den söz edeceğim.

HPV aslında yol açtığı hastalıkların önemli ve önlenebilir olmasıyla dikkate değer bir etkenken bir yurt öğrencisinin eğitim ve barınak hakkından yoksun kalmasıyla gündemimize geldi.

Bu öğrenciye destek veren kadın dayanışma derneklerinden gelen bir istek üzerine yazdığım kısa teknik notu da paylaşacağım.

İnsan papilloma virüsü (HPV),kanser ve siğil yapan, önleyici ve çok etkili bir aşısı bulunan bir etken.

Kadınlarda serviks (rahim ağzı) , vajina ve vulva kanserlerine, erkeklerde penis kanserlerine ve kadın ve erkeklerde anüs ve orofarenks kanserlerine neden olmaktadır.

Rahim ağzı kanseri ,15-44 yaş arası kadınlarda, kanserler arasında dördüncü, kadın kanserleri
arasında ikinci sıklıkta bulunmaktadır.

Bu kanser nedeniyle her gün 7 yeni vaka ve 3 ölüm görüldüğü bildirilmektedir Aşısı yüzden fazla müslüman, müslüman olmayan, yoksul ve varsıl ülkenin aşılama programında olmakla birlikte ülkemizde geri ödemesi bulunmamaktadır.

HPV cinsel yol ile bulaşan infeksiyonlar arasındaki en sık karşılaşılan etkendir.

Erişkinlerin yaklaşık %85’i, iki yüz kadar alt tipi bulunan HPV’nin bir alt türü ile karşılaşmış oluyor ki bu karşılaşmaların yarıdan fazlası da 15-25 yaşlar arasında gerçekleşmektedir.

Ancak doğal enfeksiyon bağışıklık oluşturmamakta ve yüksek riskli türlerle kanser gelişimini önleyememektedir.

Yeni bir teknoloji ile hazırlanan aşısının etkisi ise %97 olup rahim ağzı kanserini %90 önlediği gösterilmiştir.

Son yıllarda sıklığı artan ağız-boğaz kanserlerini de %90 önlemektedir.

Türkiye koruyucu sağlık hizmetlerinden tümüyle vazgeçmiş, hastalıklar için yük, maaliyet hesaplamak yerine , hastalananınca cebimizden aldığı parayla büyük, benim AVM hastaneleri benzetmesini yerinde bulduğum ,hastanelerin parasını ödeyen bir sağlık modeli yürütüyor.

Bu yurdundan eğitiminden edinilen öğrenci için yazdığım teknik not şöyle:

“İnsan papilloma virüsü (HPV), dünya genelinde yaygın ve sık görülen hastalıkların etkenidir. En önemli ve tek bulaşma yolu cinsel etkinliktir. Cilt cilde çok yakın temas gerekir. Bulaşmasının tek ya da çok eşli olmakla ilişkisi yoktur. HPV, ortak tuvalet, banyo, ortak giyisi, ortak yatak çarşaf kullanmak yoluyla bulaşmaz. Bir kişinin ortak paylaşılan herhangi bir alanda bulunması ya da kalmasında hiçbir engel
yoktur.”

HPV’yi önlemenin tek ve en etkin yolu HPV AŞISIDIR.

Aşısı, erkek, kız tüm çocuklarda dokuz yaşından itibaren yapılabilmektedir.

15 yaş altı uygulandığında iki doz yeterli olurken, 15 yaş sonrası ise üç doz gerekmektedir.

HPV konusunda bir türlü giderilmek istenilmeyen ve paylaşılan cehaletin sağlık yönetiminde söz sahibi ünvanlı kişiler arasında da yaygın olduğuna yakın tanıklık etmiş bir akademisyenim.

Dünyada 2006’dan beri kullanımda olan aşısını programa almayı pek çok defa önerdiğimizde , bu öneri, tek eşli olmasını şart saydığı kadının erken evliliği yani evlilik yaşının erkene alınması ile ilişkili karşıt tezlerle karşılandı.

Hastalığın cinsel yolla bulaşmasının kadın çok eşliliğinden çok, erkek çok eşliliği nedeniyle olduğunu bu nedenle çözümün kadın tek eşliliği olmadığını anlatmayı ise hala başarabilmiş görünmüyoruz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir