Cumhuriyetçi Kongre Üyesi Wilson, McGurk’ün soruşturulmasını talep etmek için ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesine yazdığı mektubu X hesabından paylaştı.
Wilson mektubunda, “Brett McGurk’ün Orta Doğu’daki ABD ulusal güvenlik çıkarlarına verdiği zararı küçümsemek mümkün değil” ifadesini kullanarak, eski ABD Başkanları Barack Obama ve Joe Biden yönetimlerinde McGurk’ün, Beyaz Saray’da ABD’nin Orta Doğu politikalarının şekillenmesinde önemli roller oynadığını kaydetti.
ABD’li Kongre Üyesi, “Kongre, McGurk’ün on yıllardır sürekli yanlış olan politika fikirlerini araştırmalı ve bu tür hataların bir daha yaşanmamasını sağlamalıdır” ifadesine yer verdi.
Wilson, “DEAŞ’ın ortaya çıkmasının ardından Başkan Obama, McGurk’ü DEAŞ’la Mücadele Özel Temsilcisi olarak atadı. Özel Temsilci olarak McGurk, kendisinin yol açtığı karmaşayı İran destekli milislerle çalışarak temizlemeye devam etti” ifadelerini kullandı.
Wilson, McGurk’ün Özel Temsilci olarak görev yaptığı süre boyunca ABD’nin “Kasım Süleymani tarafından silahlandırılan, eğitilen ve finanse edilen İran destekli bir milis gücü olan Bedir örgütüne doğrudan yardım ettiğini” belirterek, örgütün Aralık 2019’da Bağdat’taki “ABD Büyükelçiliğine yapılan terör saldırısına karıştığını” yazdı.
“ULUSAL GÜVENLİĞİMİZ AÇISINDAN FELAKET”
McGurk’ün “DEAŞ’a karşı mücadele için İran ile çalışma politikasının” başarısız olduğunu vurgulayan Wilson, mektupta şunları kaydetti:
“McGurk’ün Irak’taki başarısız politika kararlarından 10 yıl sonra, İran destekli milislerin son iki yılda ABD kuvvetlerine en az 170 kez saldırarak çok sayıda askerin yaralanmasına yol açması nedeniyle bu kararın sonuçlarının ulusal güvenliğimiz açısından felaket olduğu açıktır.”
Wilson, “McGurk, Başkan (Donald) Trump’ın da belirttiği gibi, Başkan Obama’nın İran’la yaptığı başarısız anlaşma sırasında İran’a paketler dolusu nakit teslim etmekten sorumluydu.” ifadesine yer vererek McGurk’ün, Trump’ın İran’a karşı “maksimum baskı” politikasını eleştirdiğine işaret etti.
“ESAD İLE NORMALLEŞMEYİ SAVUNDU”
McGurk’ün, Obama ve Biden yönetimleri döneminde, Suriye’de devrik Beşar Esad rejimi ile normalleşmeyi ve rejime karşı yaptırımların hafifletilmesini savunduğunu vurgulayan Wilson, McGurk’ün 2014’te ABD Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesinde “Esed’in muhalifler tarafından devrileceği bir durum görmüyoruz” dediğini aktardı.
Wilson, “ABD ulusal güvenliğini tehlikeye atacak şekilde sürekli olarak yanılan birinin, farklı yönetimler boyunca politikaları şekillendirmeye devam etmesi, dış politika kuruluşunda büyük bir sorunun olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullanarak “McGurk’ün başarısız politikalarının yalnızca İran’ı ve bölgedeki vekil güçlerini güçlendirmeye ve Amerikalıları daha güvensiz hale getirmeye hizmet ettiğini” belirtti.
Temsilciler Meclisi üyesi Wilson, McGurk’ün Suriye ve Irak’taki politika kararlarıyla ilgili Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde ifade vermeye çağrılması gerektiğini vurguladı.
ABD’nin Suriye’de terör örgütü PKK/YPG’ye destek vermesi fikrinin mimarlarından biri olarak bilinen McGurk, Trump’ın ilk döneminde Suriye’den çekilme kararına da karşı çıkmıştı.
BRETT MCGURK KİMDİR?
Brett McGurk, Amerikalı bir diplomat, avukat ve akademisyendir. Orta Doğu politikaları, terörle mücadele ve uluslararası güvenlik konularındaki çalışmalarıyla tanınmıştır. McGurk, George W. Bush, Barack Obama ve Donald Trump yönetimlerinde görev yapmış, partiler üstü bir diplomatik figür olarak dikkat çekmişti.
2015 yılında Barack Obama tarafından DEAŞ ile Mücadele Küresel Koalisyonu Özel Temsilcisi olarak atanan McGurk, görevine Donald Trump döneminde de devam etti, ancak Trump’ın Suriye’den ani çekilme kararına tepki olarak 2018 yılında istifa etti.
Brett McGurk, Suriye’deki Kürt güçlere verdiği açık destekle, Türk medyasında sık sık ‘Türkiye karşıtı bir figür’ olarak boy gösterdi. Sözde DEAŞ’a karşı mücadelede, terör örgütü PKK’nın Suriye’deki çatı örgütü Suriye Demokratik Güçleri’ni (SDG) ABD’nin ana müttefiki olarak destekleyen McGurk, Türkiye’nin güvenlik kaygılarını göz ardı ederek bu gruba ağır silahlar ve mühimmat sağlanmasına öncülük etti.
Özellikle, SDG’nin omurgasını oluşturan YPG’nin Türkiye tarafından terör örgütü PKK’nın bir uzantısı olarak görüldüğü bir ortamda, McGurk’un Kürt güçlerle yakın iş birliği, Türkiye ile ABD arasındaki ilişkileri ciddi şekilde gerilime sürüklemişti.
McGurk’un 2016 yılında Suriye’nin kuzeyinde PKK/PYD örgütünün liderleriyle doğrudan görüşmeler yapması ve onların rolünü övmesi, Türkiye’nin bölgedeki çıkarlarına karşı bir hamle olarak değerlendirilmişti.
ABD’nin Suriye’den çekilme kararı sonrası McGurk’un istifa ederek PKK/PYD’ye açık destek vermeye devam etmesi, Türkiye’nin bu süreçte yalnız bırakıldığı ve ABD’nin Kürt gruplara karşı desteğini sürdürdüğü algısını güçlendirmişti.
McGurk’un bu tutumu, Türkiye açısından, ABD’nin bölgedeki müttefiklik ilişkisine gölge düşüren bir politika olarak görülmüştü.
