Altını sollamaya başladı: Gümüşte tarihi yükseliş trendi!

Jeopolitik Gerilimler Gümüş Fiyatlarını Uçurdu

Son dönemde Ortadoğu’daki artan jeopolitik gerilimler, yatırımcıların güvenli liman arayışını artırırken, gümüş fiyatları 2012 yılından bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Spot piyasada ons başına 37,20 doları geçen gümüş, New York vadeli işlemlerinde ise 37,33 dolara kadar çıkarak gün içi zirveyi gördü. Geleneksel olarak güvenli liman olarak kabul edilen gümüş, bu kez altını geride bırakarak dikkatleri üzerine çekti.

‘ASIL FIRSAT GÜMÜŞTE’

UBS Baş Analisti Brendan O’Connor, altının artık yatırımcıları heyecanlandırmadığını söyleyerek, “Altınla korunur, gümüşle kazanılır” diyerek gümüşe olan ilgiyi vurguladı. O’Connor’a göre, gümüşün daha küçük ve oynak piyasa yapısı, bu yıl yüzde 8-9 arasında ek bir yükseliş potansiyeli sunuyor. FXEmpire analistlerine göre ise gümüşte 38,34 dolar direncinin kırılması durumunda 40 dolar seviyesinin test edilebileceği öngörülüyor.

SANAYİ TALEBİ REKOR KIRIYOR

Gümüş Enstitüsü verilerine göre, metal üst üste beşinci yıl arz açığı veriyor. Sanayi talebinin rekor kırarak 2024 yılında 680,5 milyon ons ile zirve yapması beklenirken, bu yıl yüzde 3’lük bir artışla 700 milyon onsa ulaşması öngörülüyor. Bu durum, yatırımcıların gümüşe olan ilgisini artırıyor.

FİYAT AYRIŞMASI GÜÇLENİYOR

Gümüş ve altın fiyatları genellikle paralel seyretse de son dönemde bu durum değişmeye başladı. Uzmanlara göre, bu tür ayrışmalar genellikle gümüşte hızlı yükselişlere neden oluyor ve yeni bir yükseliş sürecinin işaretçisi olarak görülüyor.

ALTIN GERİ PLANDA KALIYOR

Klasik güvenli liman olan altın, gümüş karşısında geri planda kalmış durumda. Spot altın fiyatları 3.390 dolar civarında seyrederken, altın-gümüş fiyat oranının düşmesi dikkat çekiyor. Julius Baer’dan Carsten Menke, altının bu durumunu tarihsel verilerle açıklarken, diğer uzmanlar ise durumun geçici olduğunu düşünüyor.

CITI’DEN TEMKİNLİ TAHMİN

Citi Bankası, zayıf talep ve büyüme beklentileri sebebiyle altının ons fiyatının gelecek yıllarda 3.000 doların altına inmesini beklediğini belirtiyor. Jeopolitik riskler ve ekonomik endişelerin altın fiyatlarını etkileyebileceği ve 2026 yılının ikinci yarısında altının 2.500-2.700 dolar bandına gerileyebileceği tahmin ediliyor.

Related Posts

Borsa günü düşüşle tamamladı (29 Temmuz 2025)

BIST 100 endeksi, önceki kapanışa göre 54,84 puan azalırken, toplam işlem hacmi 85,8 milyar lira oldu. Bankacılık endeksi yüzde 0,39 değer kazanırken, holding endeksi yüzde 0,09 değer kaybetti. Sektör endeksleri arasında en fazla kazandıran yüzde 3 …

Altında bir günde 15 bin lira buharlaştı: Yatırımcı tedirgin

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası’nda (KMKTP), standart altının kilogram fiyatı yüzde 0,3’lük bir düşüşle 4 milyon 348 bin liraya geriledi. Gün içinde 4 milyon 330 bin lira ile 4 milyon 355 bin lira arasında dalgalanan …

Hong Kong ihracatında yavaşlama

Hong Kong’un Haziran 2025 ihracat verileri açıklandı. Şehir, bir önceki yılın aynı dönemine göre ihracatını yüzde 11,9 oranında artırarak toplamda 417,8 milyar dolarlık dış satış gerçekleştirdi. Ancak bu artış oranı, son beş ayın en yavaş büyümesi …

Alan olmayınca çuval çuval dağıttı! Elinde hiçbir şey kalmadı

Tarım ürünlerindeki pahalılık hem alıcıların hem satıcının ceplerini yakıyor. Patates, soğan, şeker pancarı üretimi ile geçimini sağlayan Yozgatlı çiftçilerden olan Ahmet Suphi Uslu, adeta isyan etti. 7 liranın üzerinde maliyeti olan patatese yarı …

Memur ve memur emeklisinin toplu sözleşme süreci başlıyor

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, “2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu Sözleşme Görüşmeleri” gerçekleşti. Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci de teklifini açıkladı. Buna göre, ilk altı ay 10 bin TL taban aylığının yanında yüzde 10 refah payı yüzde 25 oransal zam talep ediyoruz.

Ümit Özdağ: Emekçiye hak ettiği zam değil, sabır dayatılıyor

Özdağ, “Toplu sözleşme masası elbette bir pazarlık yeridir, ancak bu pazarlık hakkaniyete değil, oyalamaya dönüşmüşse; orası artık adaletin sorgulandığı bir yerdir.” düşüncesini dile getirdi.