Marangozdan Organizatörlüğe… Mobilya Tasarımcısı Kuru’nun Hikayesi
Üniversiteden mezun olduktan sonra organizatör olarak kendi işini kuran Kuru, farklı mekanlarda farklı dekorlar yaptırmak için sık sık mobilyacıları ziyaret etmeye başladı. Mobilyaları istediği gibi olmayan Kuru, “Ben yapamaz mıyım?” diyerek yola çıktı.
Küçük bir atölye kurarak işe başlayan Kuru, videolarla, deneme yanılma yöntemiyle marangozluğun inceliklerini öğrenmeye başladı. Yirmi metrekare atölyesinde manikürlü tırnaklarıyla alışılmışın dışında marangoz portresi çizen Kuru, komodin, masa, sandalye, dolap gibi ürünleri kendi yorumuyla üretiyor.
– “Sen yapamazsın”, “Öyle kolay değil” sözleri hırslandırdı
Kuru, organizasyon işi yaptığı dönemlerde her organizasyon için farklı dekor tasarımı hazırladığını ancak marangozların bu tasarımları istediği gibi yapamadığını söyledi.
Kendi hikayesini anlatan Kuru, “Ben normalde dükkanımı organizasyoncu olarak açmıştım. O zaman çıtalardan bir tane masa yapayım, farklı bir şey olsun istedim. Çünkü gümüş tepsiler benim tarzıma çok uygun değillerdi. O dönem gittim, sanayiden çıtalar aldım. Bunları birleştireyim falan dedim ama beceremedim.” dedi.
– Dolap kapağı takmak için saatlerce düşündü
Kuru, inatçı yapısıyla karşısına çıkan zorlukları aşarak yoluna devam ediyor. Kendi tasarımlarını hayata geçiren Kuru, her müşterisi için farklı mobilyalar üretiyor ve kişiye özel tasarımlar yapmaya devam ediyor.
Marangozculukta verdiği emek ve gösterdiği başarıyla tanınan Kuru, ağaç mobilyaları kullanarak insanlara ölümsüzlüğü tattırmayı hedefliyor. Sevenleri tarafından büyük beğeni toplayan tasarımlarıyla adından sıkça söz ettiren Kuru, sürekli olarak kendini geliştirmeye devam ediyor.