Can güvenliğimiz yok

SEVGİ ÇAVUŞOĞLU / Haber Merkezi – Boşanma aşamasında olduğu eşi Fatma Alpaslan’ı görüntülü arayarak, çocukları Y.C.A. (7) ve B.A’nın (3) boğazına bıçak dayayan Şiyar Alpaslan, tutuklanmasının ardından ilk duruşmada tahliye edildi. Tahliye kararına itiraz kabul edilirken, çocuklarını devlet koruması altından alarak yanına alan anne Fatma Alpaslan, Milliyet’e konuştu.

‘Devlet seni koruyamayacak’

Daha önce eşi tarafından defalarca fiziksel şiddete uğradığını söyleyen Alpaslan, 2019’da eşinin kendisine bıçakla saldırdığını anımsattı ve “Eşim hâlâ cezaevinde. Öncesinde bana da bıçakla saldırmıştı. Bu sebeple 24 Kasım 2025’e kadar tutuklu kalacak. Çıktıktan sonra bana ve çocuklarıma zarar vermek için gelecektir. Hâlâ akıl almıyor tahliye olmasına. Nasıl ceza alamaz anlamıyorum. O tahliyeyi duyunca cezaevinde planlar kurmaya başlamıştır. Çıkıp öldürürüm, 1-2 ay yatar çıkarım diye düşünüyordur. Çocuklarım ve benim can güvenliğim yok. Bize ulaşırsa öldürecek. ‘Devlet seni koruyamayacak, seni öldüreceğim’ dediği mesajları var” dedi.

‘7/24 korunuyorum’

Eşi Şiyar Tayyar’ın annesini ve teyzesinin oğlunu tanık olarak mahkemeye sunduğunu söyleyen Alpaslan, şunları dedi:

“Aldattığımı iddia ediyor ama elinde delil yok. O gün bankadaydım, sağlık bakım teknisyeni olarak işe başlayacaktım bu yüzden maaş hesabı açmaya gittim. Onlar yüzünden işimden oldum, hayatım alt üst oldu. Çocuklarımın geçici velayeti bende, boşanma davamız henüz bitmedi. Güvenlik sebebiyle UYAP sisteminde boşanma davası silinmişti. Polis ilk defa bir kadına yakın koruma verdiklerini söylüyor. Kapımda 724 koruma duruyor. Avukatımız olmasaydı mahkeme günü belki de ceza almadan çıkacaktı. Ailem var ama doğuda gelinlikle çıktığım eve ancak kefenle girerim. Annem destek oluyor sadece.”

‘Suç kaydı varsa, velayet verilmez’

Avukat Doktor Jülide Işıl Bağatur, hâkimin velayet konusunda karar verirken çocukların üstün yararını dikkate almak zorunda olduğunu ve suç kaydı olan ebeveyne velayetin kesinlikle verilemeyeceğini belirterek, böyle durumda hakimin koruma tedbirlerine başvurması gerektiğini söyledi.

Cezaevinde, tahliye edilmedi

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, tahliye kararına itiraz etti. Ağır ceza mahkemesine yapılan itiraz kabul edilirken, savcılıktan yapılan açıklamada, “Sanık başkaca suçlardan hükümlü bulunması nedeniyle 29.01.2025 tarihindeki duruşmada tahliyesine ilişkin karar verilmiş olmasına rağmen cezaevinden tahliye edilmedi. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca tahliye kararına ilişkin olarak ağır ceza mahkemesi nezdinde yapılan itirazın kabulü üzerine sanık cezaevinden tahliye edilmeden tutukluluk halinin devamı sağlanarak çocuklarına yönelik gerçekleştirdiği tehdit eylemi nedeniyle yargılanmasına tutuklu olarak devam edilecek” ifadelerine yer verildi.

Related Posts

Soykırım kurbanları 30 yıl sonra defnedilecek

Bosna Hersek’te 1992-1995’teki savaşta yaşanan ve “Avrupa’da 2. Dünya Savaşı’nın ardından görülen en büyük insanlık trajedisi” olarak nitelendirilen Srebrenitsa Soykırımı’nda Sırp güçlerince öldürülen ve kemik kalıntılarına yıllar sonra ulaşılan …

Erkek arkadaşının dövdüğü Sevda’dan, 22 gün sonra acı haber

Samsun’un Atakum ilçesinde erkek arkadaşı Kemal Gündoğdu (41) tarafından dövülen Sevda Türker (44), 22 günlük yaşam mücadelesini kaybetti.

Batı medyası, BRICS Zirvesindeki grup fotoğrafında önemli bir ayrıntıya dikkat çekti

BRICS Zirvesindeki grup fotoğrafına yönelik saygılı duruşun, G20 Zirvesindeki kaosla keskin bir tezat oluşturduğu belirtildi.

800 liradan 10 bin liraya kadar çıkıyordu: 81 ile gönderilen genelgeyle değişecek

2025 Aile Yılı kapsamında İçişleri Bakanlığı’ndan 81 ilin valiliğine genelge gönderildi. Nikâh merasimleri için alınan ücretlerin asgari düzeyde tutulması, maddi sıkıntı yaşayan yeni evlenecek çiftlere yardım edilmesi istendi.

Resmî Gazete’de bugün (7 Temmuz 2025 Resmî Gazete kararları)

Resmî Gazete’de bugün (7 Temmuz 2025 Resmî Gazete kararları)

Almanya’da önde gelen döner tedarik şirketi Birtat’ta çalışan işçiler grevde

Almanya’nın önde gelen döner üretim şirketlerinden Birtat’ta çalışan işçiler, sendika ile işveren arasındaki toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 3 Temmuz’da greve başladı.